7 Nisan 2014 Pazartesi

Yedikule Hayvan Barınağı

Yedikule Hayvan Barınağı'nın ismini çoğunuz duymuşsunuzdur. Ben, bu konuda kulak dolgunluğundan öteye gidip detaylı olarak incelemenizi, ziyaret etmenizi ve eğer mümkünse yardım eli uzatmanızı rica ediyorum.

Bundan yaklaşık 3 ay önce oraya gerçekleştirdiğim ziyarete dayanarak hiç pişman olmayacağınızı garanti edebilirim. Gidip görmeye karar verdiğim zaman ilk önce Yedikule Hayvan Barınağı kurucusu ve kurucu olmaktan da öte oradaki her bir cana kendini adayarak tüm gayretiyle çalışan Meral Olcay ile Facebook üzerinden iletişime geçtim. "Ben ziyarete gelmek istiyorum ancak elim de boş gelmek istemiyorum. Acil ihtiyacınız nedir? Ne yapabilirim?" diye sorduğumda bir gün bile geçmeden bana dönüş yaptı. Kendisinin yönlendirmesiyle oradaki felçli köpeklerin klinik masraflarına destek olmak amacıyla arkadaşlarımızla birlikte elimizden geldiğince para topladık. Ufak bir yardımda bulunabilmenin bile verdiği huzuru dile dökmek çok zor. Kesinlikle bu duyguyu tatmalısınız :)
Vardığınız andan itibaren hem hayvanların hem orada çalışan insanların sıcaklığıyla, samimiyetle sarıldığınızı hissettiğiniz o yerden çok kısa bahsetmek isterim. Birkaç hatıra fotoğrafımla beraber :)

Gittiğimde beni karşılayan Meral Hanım'la kendileri gibi sıcacık çayları eşliğinde biraz iç burkan ama çok da keyifli bir sohbete daldık. Yedikule Hayvan Barınağı'nda inanamayacaksınız ama 3000 kadar köpek, 95 kadar kedi bulunmakta. Bunların içinde kör, sakatlar kediler; felçli, yaralı köpekler de mevcut.
Meral Hanım ve ona destek olan ekibi büyük bir özveriyle onlarla tek tek ilgilenmeye çalışıyor. Ancak bunun sadece özveriyle, fiziksel çabayla mümkün olmadığını tahmin edersiniz. Onların mamaları, ilaçları, bakımları başlı başına masraf ve malesef oldukça zorlayan bir masraftan bahsediyoruz.
Ufacık bir yardım bile onlar için çok önemli.
Meral Hanım, hiçbir şekilde hiçbir canlıyı uyutma taraftarı olmadığı için durumları ne kadar kötü olursa olsun iyileştirmek için elinden geleni yapıyor.
Onca köpeğin arasına girdiğinizde o ortamdaki herbir bireyden sadece sevgi gördüklerini çok net anlayabiliyorsunuz. Hiçbir hırçınlıkları, saldırganlıkları yok. Sadece sevin diye etrafınızı sarıp, gözlerinizin içine bakıyorlar.
Yaklaşık 2 saatimi orada geçirdim ve inanın yetmedi :) Hangi birini seveceğimi, hangi birinin hikayesini dinleyeceğimi şaşırdım. Üstelik herbirinin de bir ismi var, akılda tutması pek kolay olmadı :)
Kimini gördüğünüzde içiniz burkuluyor, nasıl bir vicdan onu bu hale getirebilir diye düşünüp için için sinirlenmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Ancak günün sonunda sizin yanınıza kalan en önemli duygu onlarla vakit geçirmenin verdiği huzur ve aklınızda "onlar için başka neler yapabilirim?" sorusu...

Orada yuva arayan, yardım bekleyen, sizin gelip görmenizi bekleyen canlılarımızın güncel haberlerini Meral Hanım'ın Facebook sayfasından takip edebilirsiniz.
https://www.facebook.com/olcay.meral?fref=ts

Maddi yardımda bulunamıyorsanız bile oraya gidip sevginizi paylaşmanız onlar için çok önemli, lütfen unutmayın.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder